Ülkemiz profesyonel futbol liglerinde takımlarda oynayan yabancı uyruklu futbolcu sayısı hayli yüksek, Türk oyuncular yok denecek kadar az sayıda.
TFF’nin Süper Lig ve TFF 1. Liglerde uyguladığı yabancı uyruklu futbol sayısı da buna sebep oluyor.
Ancak Süper Ligde mücadele eden Altınordu ve TFF 1.ligdeki Bursaspor ile Eskişehirspor kulüpleri 2020-21 sezonunda oynadıkları lig ve kupa maçlarında sahaya çıkan genç yetenekli oyuncuların başarılı olmaları gözlerin alt yapılara çevrilmesine sebep oldu.
Güzel ülkemizde yaşayan erken çocuklarımızın birçoğu küçük yaşlarda futbol oynamaya başlarlar.
Futbolun alt yapısı denildiğinde ilk akla gelen Amatör futbol kulüplerimiz de her türlü zorluklara ve olumsuzluklara rağmen başkan ve yönetimlerinin özverileriyle 10-20 yaş aralığındaki çocuklarımız ile gençlerimize futbol oynamalarına imkân sağlamaya çalışırlar.
Kulüplerini altyapılarında futbol okulu ve akademileri adı altında futbol eğitimi vermeye çalışırlar.
Alt yapılarda yaklaşık 10 yıl futbol eğitimi alan gençler arasında yetenekli olanlar profesyonel kulüplerin alt yapılarına transfer olurlar.
Profesyonel futbol kulüpleri de kendi alt yapılarına yatırım yaparak üst yapılarına futbolcu yetiştirmeye çalışırlar.
Alt yapılarda yetişen genç yetenekli futbolcuların üst yapılarda oynamaları çok zordur.
Kulüp başkanları ve yönetimlerinin hocalarından şampiyonluk beklentileri olması sebebiyle doğal olarak teknik ekipler de bu genç tecrübesiz futbolcuları A takımda oynatma riskini alamazlar.
Ancak son yıllarda Bucaspor kulübü ile başlayan Altınordu, Bursaspor ve Eskişehirspor kulüpleriyle devam eden bu uygulama sonucunda genç oyuncuları oynatma ve başarılı olmaları gözleri alt yapılara çevirdi.
Kısacası artık bu toprağın çocuklarına güvenme zamanı geldi ve geçiyor dedirtmeye başladı.
Bundan sonra amatör ve profesyonel kulüplerimizin alt yapılarına yönelmeleri yatırım yapmaları gerekiyor.
