Çatalcaspor belki küme düşmüş olabilir ama 8 yıl boyunca profesyonel liglerde bizlere yaşattığı heyecanla teşekkürü fazlasıyla hak etti. Evet bu yıl bir çok hata yapılmış olabilir özellikle teknik direktörler konusunda ama bu konudaki eleştirilerimizi de zaten sezon boyunca yaptık yol göstermek amacıyla.
Ama şu anda Çatalcaspor’u küme düştüğü için yerden yere vurma zamanı değil sahip çıkma zamanı. İlmik ilmik örerek çıkılan 3.Ligde bu imkanlarla ayakta durmak, iki kere Play Off oynayıp 2.Ligin direğinden dönmek, Türk futboluna da bir çok değer kazandırmak herkesin harcı değil. Şimdi herkes çıkıp vurun abalıya diyebilir ama ben büyük fotoğrafa bakılmasından yanayım her zaman. Çatalcaspor bu kadar sene profesyonel ligde mücadele ederken bu kadar uzun süre buralarda durabilmek üst ligleri zorlamak da kolay bir iş değil.
Ben bu sene de yönetimin maddi ve manevi olarak elinden geleni yaptığını, gecelerini gündüzlerine kattıklarını, çoluklarının çocuklarının nafakasından keserek kulübe verdiklerini çok iyi biliyorum. Bu kadar fedakarlığın karşılığında o kadar şans verilen teknik direktörlerin bu şansı ne kadar kullandığını, egolarını ne kadar ön plana çıkararak kadro tercihleri yaptıklarını, kimleri oynatarak kimleri kasıtlı olarak oynatmadıklarını, oynatmadıkları, şans vermedikleri oyuncuların da şans verildiğinde neler yapıldığını, doğru tercihlerle işlerin nasıl yolunda gittiğini sezon boyunca çok iyi gördük.
Yönetim için de bu sene çok iyi bir ders oldu. Kimlerle çalışıp kimlerle çalışmayacaklarını, kimlerin dost kimlerin düşman olduğunu da eminim ki yaşayarak en iyi şekilde anlamışlardır.
Hata yapmak hiçbir zaman kötü bir duruma düşmek değildir.
Bu hatayı da bilmeden, inandığın için yapıyorsan da sana değil karşı tarafa yazar. Bu saatten sonra Çatalcaspor neden küme düştü diye tartışarak kimseyi yargılamam.
Çünkü biz sezon boyunca hem yazılı olarak hem de sözlü olarak gerekli eleştirilerimizi basın olarak her platformda yaptık. Yazımın başında da bahsettiğim gibi şimdi eleştirme zamanı değil Çatalcaspor’u düştüğü bu yerden ayağa kaldırma zamanıdır. Bunu kimse Hasan Gökçe’yi savunmak için kaleme aldığımı düşünmesin ama bana göre Hasan Gökçe buralarda olmasa bırakın 3.Ligde 8 sezon mücadele etmeyi profesyonel ligi de çok göreceğini düşünmüyorum.
Hiçkimse de her sezon mükemmel değildir. Futbolcularda da teknik adamlarda da yöneticilerde de bazen form düşüklükleri olabilir. Ancak aslolan hayatın devam ettiğidir. Başarılar da, başarısızlıklar da insanlar içindir. Çatalcaspor küme düştü diye ne Hasan Gökçe’yi ne tek tek isim isim yöneticileri suçlayacak değilim bu satırlarda.
Aksine hem Hasan Gökçe’ye hem Çatalcaspor’un 2.Amatörden başlayarak 3.Lige kadar gelen ve 8 yıl süren bu serüveninde görev yapan bütün isimlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Lokman Naroğlu’ndan Özbay Ata’ya, Ersin Taşkın’dan Hasan Esgar’a, Ali Açıkgöz’den Gökhan Atiş’e, Muhammet Aykın’dan Hasan Türkyılmaz’a, Ali Özbek’ten Vedat Koçer’e, Osman Bağdat’tan, Dursun Ali İp’e, Kadir Gürbüz’den daha ismini sayamadığım bir çok isimsiz emekçi kahramana bu rüyayı bizlere ve tüm Çatalca halkına yaşattıkları için ne kadar teşekkür etsek azdır.
Ayrıca görev süreleri içerisinde her zaman Çatalcaspor’un yanında olan merhum Cem Kara’ya, Mesut Üner’e bir sporsever olarak teşekkürü borç biliyorum. Çatalcaspor bu sezondan kazandığı tecrübeyi gelecek senelerde değerlendirmesi halinde yeniden eski günlere dönmek çok uzak değil.
Yanı başınızda Silivrispor örneği ortada. 3 sene önce küme düştüklerinde nasıl Silivrispor camiası etrafında kenetlenip 2 sene içinde yeninden profesyonel lige çıkıp bu sene de 2.Ligin kapısına kadar dayanabiliyorsa Çatalcaspor için de bu düşüş bir fırsata çevrilebilir. O yüzden bence bugün Çatalcaspor’u eleştirme değil teşekkür etme zamanıdır.