Sevgili Keskin Bakış Gazetesi okurlarımız, bilindiği üzere yaklaşık bir yıldan beri bir Virüs illeti ile mücadele ediyoruz. Dünyayı etkisi altına alan bu Covid-19 denilen Virüs, bizlere de musalla oldu. Bizde bu Virüsten nasibimizi hem de ailecek aldık.
Şükürler olsun ki ağır atlatmadık ve ayakta bu hastalığı başımızdan def etmiş olduk. Sakın bana bir şey olmaz deyip de kendinizi boşluğa bırakmayın inanın çok zor bir durum bu. Bunu anca yaşayan anlar ve bilir.
Bizlerden istenilen üç tane şey var, Maske, Mesafe ve Temizlik. Allah’a şükürler olsun son olan istekten milletçe bizde çok var yani Temizlik.
Bu kültüre uymayanımız yok denecek kadar azdır. Ama Maske ile Mesafe konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
İllaki insanın başına gelince mi tedbirler alacaksınız onu da merak etmiyor değilim. Benim başımdan geçtiği için ben ve ailem bu üç isteğe en iyi şekilde cevap vermeye gayret ediyoruz.
Eğer milletçe bu üç isteğe iki ay gereği kadar dikkat ederek layıkıyla yerine getirsek inanın bu Virüs denilen belayı üzerimizden büyük bir ölçüde atmış oluruz.
Bu üç isteğe lütfen gerektiğinden fazla ehemmiyet gösterelim gerisini Allah’a bırakalım. Bakın gereği kadar kendimizi korur, karşımızdakine de aynı hassasiyetle yaklaşım gösterirsek bakın bu illet size uğrayamayacaktır bundan emin olun. Evet, evde kalmak çok güzel ama bunun bir de maddi yanı var. Eğer durumun iyi değil ekonomik anlamda da sıkıntıların varsa hastalık bir o kadar daha etkiliyor insanı.
Kısacası çaresizlik içerisinde çırpınıp durursunuz. Allah’ıma şükürler olsun ki dostların ve güzel insanların desteği ile maddi ve manevi anlamda hiç sıkıntı yaşamadım ama bunu sadece kendi adıma söyleyebilirim.
Evde kalarak bu hastalığı üzerimizden atacağımıza inanmıyorum fakat Maske, Mesafe ve Temizliğe gerekli ilgiyi göstermesek vah halimize demeden kendimi alıkoyamıyorum. Ben 14 gün evde Karantinada kaldım ve inanın o evin duvarları hep üzerime üzerime geldi.
Bu şekilde evde kalmak ve bu virüs denilen illeti üzerimizden atmak istiyorsak mutlaka kurallara uyalım ve uymayan kişileri de kırmadan yapıcı bir şekilde uyarmaya gayret gösterelim. Zorunlu evde kalın da bakın neler oluyor.
Bunu yaşayan ve uygulayan anlar özellikle ben ve ailem. Evin içini arşınladım, günde 50 kere Balkona çıkıp boş boş baktım, ye babam ye, yedikçe de eritemiyor bu sefer de kilo alıyorsunuz. Yemesen canın sıkılıyor.
Ne kadar Televizyon olsa, İnternet olsa insanın bir sabrı var ve onu da zorlamamak gerektiğini görme fırsatı buldum. Dışarıda güzellikler varken lütfen bir kez daha söylüyorum kurallara uyup bu Virüsü illetini başımızdan def edelim gitsin.
Kalın sağlıcakla.
