Ferhan Tezcan

Bu kavga nereye varır?

Ferhan Tezcan

Meslek hayatıma 1976 yılında MILLIYET gazetesinde başladım. O zaman gazetelerde olmak, daha doğrusu büyük gazetelere girmek ve çalışmak pek öyle kolay değildi. Ben İngiltere'den sonra MILLIYET gazetesine girmiştim. Yani alınmıştım. Bunda en büyük pay uzun yıllar İtalya'da yaşayan Reha Erus sayesinde olmuştu. Okuduğum okullardan dolayı Almanca, İngilizce ve İtalyanca biliyordum.

O yıllarda Türk futbolu daha sakin seyrediyordu.

Yani üç büyüklerin maddi imkânsızlıklardan dolayı pes ettikleri ve öz kaynakları futbolcu fışkıran bir kulübe Trabzonspor'a teslim oldukları için.

O zamanlar yine hakem kıyametleri kopuyordu. Maçı kaybeden hemen hakeme yükleniyordu. Ama o devirde bayağı  iyi hakemler vardı. Mesela Özcan Oal mesela Ertuğrul Dilek mesela Hilm, Ok. Ve dünya kupasında ilk kez görev yapan Türk hakemi Doğan Babacan.

Bu hakemlerin hepsi derbi maçlarını yönetme konusunda becerileri vardı. Sanki hakemler Türk futbolundan biraz daha öndeydiler.

Benim MILLIYET gazetesindeki yaşantım 1992 senesinde son buldu.

Müdürüm Şansal Büyüka ile KANAL 6'ya transfer olduk. Televizyon dünyası aslında gazetecilikten biraz farklıdır. Gazetede yazını bir saat sonra da yazabilirsin. Ama televizyon öyle mi?
İşler saniyeler içinde döner. Hemen yayına girersin. Öyle konuyu egzajere etme şansında hiç yoktur. Daha dorusu söylediğin sözler havada kalamaz. Kalırsa bitirirler adamı. Beş dakikada kapıdasın.

Böyle olaylar çok gördüm. Ama fazla deneyim yaşamadım. Çünkü istihbarata çok önem veririm. Doğru tekdir.
Mesleğim yıllar sürdü. KANAL 6 sonrası KANAL D. Sonra SHOW TV. Oradan CİNE 5.

Patronum Mehmet Emin Karamehmet'le kurulan DİGİTÜRK, ardından LIG TV kuruluşu ve 5,5 yıl genel müdürlüğüm.
Son aşamada da iki yıl DIGITURK genel müdür danışmanlığım.

Meslek yaşantımda gördüğüm olaylar içinde hiç böylesi yoktu. Yani biri 'Gözünü çıkarırım. Elini kırarım...' Öbürü yanıt veriyor; "Katılıyorum. Ben bunlara ek ruhunu alırım."

Değil Türk futbolu, hiçbir yerde görmediğimiz bir kavga. Ne kavgası! İnanılmaz bir kapışma.

Haa, bu nereye varır?

İki tarafta geriye dönecek gibi gözükmüyor. Bazı konularda Ali Koç, Acun'u öne atıyor. Galatasaray'da Dursun Özbek kendi giriyor. Acun'a Asbaşkan Metin Öztürk yanıt veriyor.

Şimdi de Futbol Federasyonu başkanı ile Dursun Özbek arasında bir vur-kır sürüp gidiyor.

Bu kapışma ne zaman sonlanır?

Futbol Federasyonu ile Galatasaray mahkemelik olurlar. Çünkü bu saatten sonra konuyu hukuk çözer.
Çözebilir mi? O da belli değil!

Hoşça kalın.
 

Yazarın Diğer Yazıları