Yaklaşık 20 küsur yılı aşkındır spor camiasının içindeyim. Aktif bir şekilde de ilçemin takımlarının taraftarıyım. Silivrispor hafta sonu bir yenildi ortalık toz duman oldu.
Ne şimdi kongrede sözler mi verildi ki ligde takımın hiç yenilmeyeceğine dair. Dünyanın en büyük takımları bile yenilebiliyorken Silivrispor’un yenilmesi oldukça sıradan ve normal değil mi?
Burada sadece hangi takıma yeniliyor olman göze batmakta sanki.
Akhisar takımını tebrik ederim ki bizi çok güzel yendiler. Evire çevire yendiler. Bu kadar net durum.
Herkes üzüldü, stada gelen genci yaşlısı tüm Silivrililer üzüldü de perşembenin gelişi çarşambadan belliydi aslında. Sadece biz görmek istemedik.
Silivrispor’un bir takıma yenileceği ligin ikinci yarısının başlaması ile oynanan oyundan belliydi. Takım yürüyor, orta saha savaştığını sanıyor. Savaşanlar yalnız kalıyor. Hücum hattı desen evlere şenlik, defans yol geçen hanı olmuş. Hocalar eldeki mevcutlarla bir şeyler yapma gayretinde alınan birbiri ardına beraberlikler bu sonucun habercisi gibiydi.
Aslında bu durum biraz da iyi oldu. Sorumluluk sahibi olanlar biraz çeki düzen verebilirler kendilerine. Bana göre oyuncularla teknik heyet arasında bir sıkıntı var. Bu bariz görülebiliyor.
Doksan dakika boyunca oynanan oyunda bir akıcılık yoktu. Oyuncular fazla isteksiz bir görüntü verdi.
Gidişat kötü.
Kendi sahanda kaybedilen puanları arayacağız. İçeride kazandığımız son maçı hatırlayan var mı? Hep berabere hep berabere nereye kadar. Özel konuşmalarımda genelde söylemişimdir ki takımın gidişatı iyi değil.
Play-Off hattından kopmadık. Sezon başında kurulan takım için küme kalsalar yeterli diyenlerin şampiyonluk şarkılarını dinledik hep. Futbol da tek gerçek vardır kazanmak. Kazandığın kadar varsın burada, beraberlikle günü kurtarırsın yenilgide havlu atarsın.
Burada asıl mesele Silivrispor’un yenilmesi değil olmamalı. Asıl mesele kime yenildiğidir. Alt sıralardaki takımların çoğu kazanmaya başladı.
Bu ligi çok iyi bilenler bilir ki ligde ilk yarı ile ikinci yarı arasında bambaşka hesaplar geçerlidir. Bizde bu hesapları yapacak, bu ilişkileri sağlayacak kim var?
Silivri’deki futbol insanlarının sevmediği isimleri bir bir kulübün içine sokuyor olmak iş bilmezliğin göstergesidir. Oldu her emekli olanı alalım içimize kulüpçülük ve futbol bunu kaldırmaz.
Demem o ki teknik patron Özgür Ergün dizginleri eline almazsa az biraz kaos yakındır. Başta da dedim ya 20 küsur yıldır bu camianın içindeyim, yemeğin tuzu, havanın durumu, insanların davranışları bile futbolda sonuca etki edebilir bunu öğrendim ben.