Serendi Artiyesi Okulu, Azize Proskevi Kilisesi, Anastasios Surları size n çağrıştırıyor?
Biri size Değirmen Durağı, Yoğurthane Sokak, Böcekhane Sokak, Kızkapan Sokak, Murat Çeşme, Beşli Yonca Havuz’dan bahsediyorsa nereyi tarif ediyordur?
Mesela Şerafettin Arda, Müjdat Gürsu Caddeleri ne anlam ifade ediyor?
Boğa Deposunu duyan hikâyesini bilen kaç kişi kalmıştır?
Ben Boğa Deposunu Ufuk Bek’in Silivrispor tarihi kitabında rastladım, hikâyesini Ali Korsan’dan dinledim. Kitabı incelediğinizde bir zamanlar İstanbul Mülhak kazalar futbol turnuvası yapıldığını da öğreniyorsunuz.
Mülhak, İstanbul dışı demekmiş ilginç değil mi?
Silivri’de yaşıyoruz, sorsalar hepimiz Silivriliyiz diyoruz ama yerel, yöresel hiçbir şeyin farkında değiliz.
Hiç tanımadığımız biri turistik ifadeyle Silivri’nin ikonlarını sorsa söyleyemeyiz, gösteremeyiz…
İşte tam da bu nedenle Ufuk Bek’in imzaladığı kitaplardan birine tarihsel hafızayı korumak ve güçlendirmek önemlidir, çünkü unutmakla başlar, umursamazlıkla biter…
Silivrispor hafızasını geleceğe aktaran takım arkadaşım Ufuk Bek’e teşekkür ederim notuyla imzalayıp kendisine hediye ettim.
Sahilde büfecilik yaptığım yıllardı. Bir gün üniversite öğrencisi bir kız geldi, bir kulübün kuruluşundan günümüze hikâyesini tez konusu olarak almış yazlıkçı olduğu içinde Silivrispor’u seçmiş ancak bir flama birkaç resimden başka hiçbir veriye ulaşamamış, görüştüğü ilgili yetkililer bana yönlendirmişler. Derlediğimiz topladığımız bilgileri yazılı olarak sonucunu öğrenmek şartıyla kızımıza verdik ve ok zı öğrenci her yaz gelip kahve içer teşekkür ederdi.
Bu hikaye ve konuyla ilgili çok yazımız arşivlerde vardır ancak Silivrispor tarihi kitabı bu anlamda önemli bir kaynak olarak el altında bulundurulması gereken bir çalışma olmuştur.
Etkisi katkısı olan herkese teşekkür ederiz. Sergide bir fotoğraf dikkatimi çekti. Bir program dolayısıyla açılış törenine katılamadım, katılsaydım sorardım 1975-76 yılı sezon açılışında Başkan Nevzat Kocaoğlu ve futbolcular saygı duruşunda bulunuyordu. Bu saygının, bu kültürün, bu nezaketin hikayesini öğrenmek isterdim. Ben 89’da Silivrispor’a geldiğimde profesyonel futbol takımı olarak önemli günlerde yürüyüşlere, törenlere katıldığımızı hatırlıyorum.
Son yıllarda bırakın önemli günleri 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramına bile olmuyor. Milli bayramlarda çelenk koymayı, kulüp binasına flama bayrak asmayı unutuyorlar, umursamıyorlar ama efendiler unutmayın bugün gölgede yürüyorsanız sizden öncekiler ağaç diktiği içindir.
Takımın kamp kadrosu kadar kalabalık listeyle görev alan yeni yönetim hayırlı olsun. Başarılar dileriz.
Silivri’nin klasik bizim çocuk sevdası malum. Belediye Başkanı bizim çocuk.
Kulüp Başkanı bizim çocuk.
Antrenör bizim çocuk.
Bu ekipten takımda da birkaç tane bizim çocuk bulundurulması beklenir.
52 milyonluk bütçeyle hareket ederken eldeki bizim çocuğu daldaki veteranlara kurban etmemeleri gerekir. Oynamasa bile kenarda otursa bile Silivri’nin sahada görünen yüzü olan çocuklar desteklenmeli korunmalı.
Bunu en iyi bilen ve anlayacak olan Bora başkandır.
Çünkü bütçenin nasıl oluşturulduğu kadar nasıl kullanıldığı bu bütçeden kaç branşın, kaç çocuğun, kaç ailenin yararlandığı kaçta kaçının sosyal, kültürel ekonomik hayatımıza yansıdığı skor tabelasından daha önemlidir ve sevdadandır diyerek yapılan harcamaların faturası günün sonunda hep belediye başkanlarına çıkarılmıştır…!!