O almış, bu götürmüş, şu pişirmiş diğeri yemiş!...
Bu aslında küçük çocuklara yemek yedirebilmek için anlatılan bir hikâyedir ama günümüzde gazetecisin ‘niye yazmıyorsun’ diye başlayıp ‘anlatırım ama benim adım geçmesin’ klişesiyle biten ve çoğunlukla yerel gündemden, dedikodulardan beslenen insanların kullandığı bir yöntem haline geldi…
Ekonomide gelmiş gelecekten iyidir.
Halk arasında ise gelen gideni aratır diye tabirler vardır.
İlginç kıyaslamalar yapılıyor.
Volkan, ‘Yaptıklarım yapacaklarımın teminatı’ dedi, Bora, ‘Gelirsem bir hafta, bir ay, üç ay içinde çözerim’ diye sözler verdi, insanlar gelmişi değil geleceği tercih etti.
Volkan’ın eleştirildiği konular malum, ZVK ile geziyordu, Bora SLV ile dolaşıyor…
Kullandıkları makam araçlarının plaka harfleri farklı çağrışımlar yapıyor ancak cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşeliymiş ya aynı taşlar şimdi Bora’nın yoluna döşeniyor…
Parti içi muhalefet hala hazmedebilmiş değil, umutları İstanbul’un trafiği gibi hiç bitmiyor!...
Halkta telefonu açmıyor, dönmüyor, ulaşılamıyor, randevu alınamıyor, sözünü tutmuyor diye homurdanmaya başlamış.
Örneğin Köy Pazarı esnafı kırk dükkânın otuzu, “ O’na oy verdik, yarın seçim olsa üç oy alamaz” demeye başlamış…
Köy Pazarı esnaf profili de pek makbul değil ama bir anket olarak değerlendirecek olursak maalesef tablo böyle…
Bu arada Köy Pazarı’nda üretici aldıklarını kavanozlara, şişelere aktarıp yerli üretim diye daha yüksek fiyata satanlar olduğu konuşuluyor.
Tabii ki isim yok.
Burası Silivri burada her şey zamanla ve mekanladır, zemin de kaygandır!...
Ayrıca Meclis’te görüşülmeye başlayan yasa tasarısı kabul edilirse etki ajanlığı düzenlemesi belki de tüm medya okuryazarlığının elini, dilini bağlayacak gibi görünüyor.
Herhangi bir konuda eleştiri, öneri, öngörü, uyarı içeren paylaşımlar farklı algılanabileceği için herkes ne dediğine ne yaptığına dikkat etmesi gerekecek ve bol bol çiçek böcek, uçan kuşlar martılar hikâyeleri okuyacak, necefli maşrapa, manzara resimleri göreceğiz…
Dolayısıyla Beyaz Geceler ve Çirkin Kadın yoktur, az votka vardır sözünün doğruluğunu test etmek için önümüzdeki hafta gidiyoruz.
Dönünce yeni yol hikayeleri ile devam ederiz…