İtalya'nın Lombardiya bölgesindeki Milano’nun iki futbol takımı FC İnter ile AC Milan dün akşam İtalya Kupası çeyrek finalinde karşılaştılar. Maçı yöneten hakem Paolo Valeri sakatlandı. Karşılaşmanın kalan bölümünü 4. hakem yönetti. Bizde de Hakem veya yardımcı Hakemlerden birisi sakatlanırsa sakatlanan Hakemin yerine 4. Hakem geçer, ancak...
Önce şunu ifade edeyim, Türkiye Futbol Federasyonu’na bağlı Merkez Hakem Kurulu, maalesef son yıllarda TFF’nin tercihi ile değil, Kulüplerin talebi ile geliyor veya kulüplerden gelen baskı neticesinde değişiyor. Gerçi TFF de, Kulüplerin değil siyasetin isteği ile belirleniyor… Hakem camiasında hiç sevilmeyen bazı isimler Kulüplerin ve siyasetin etkisi ile MHK Üyesi oluyor, bu yanlış oluşum en alta kadar sürüp gidiyor.
Merkez Hakem Kurulu, 3.Liglerde bu sezon genelde, 4. Hakem olarak Bölgesel Hakemleri atıyor. Geçen senelerde de böyle atamalar oluyordu ancak bu hafta 3.Ligdeki 32 maçın tamamının 4. Hakemi BAL Hakemlerin oluştu... Bu şu anlama geliyor, Hakem sakatlanırsa BAL Hakemi 3.Lig maçını yönetecek. Burada merak edilen konu şu: 3.Ligdeki Hakem sakatlanırsa yerini alacak olan BAL Hakemleri 3.Lig maçını yönetecek seviyede mi?
3.Ligde görev alan BAL hakemlerine baktığımız zaman bir çoğunun BAL’da bile maç yönetmediklerini göreceksiniz. Bu çok ciddi bir risk. Hakem sakatlanmaz demeyin, dünyanın en iyi hakemi bile olsa maçta sakatlık yaşayabilir. Bölgesel Amatör Ligde maç yönetmeyen bir Hakem Profesyonel Ligde maç yönetecek olursa gerisini siz düşünün…
Tekrar tekrar söylemekte fayda var. Hakemlik müessesinde de diğer işlerde olduğu gibi adam kayırma, torpil, liyakatsizlik almış başını yürümüş. Adamın varsa her sene bir üst lige çıkarsın, adamın yoksa henüz amatör ligde özenle seçilmiş dayaklık bir maça gönderilir ve dayağı yersin. Cem Papila bile Kayseri Şeker-Araklı 3.Lige çıkma maçının sonunda fena halde darp edilmişti. Gerçi Ahmet Çakar da Eyüp Stadında bir amatör maçta dövülmüştü. Bu isimler sonradan hep FİFA Hakemi oldular…
Ayrıca amatör kümelerde İl Hakem Kurulu senin yükselmeni istemiyorsa baştan geçmiş olsun. İşinin ehli Kurul Üyesinin seni gönderdiği maç yarım kalır, sen fena halde üzülürsün ama sana sahip çıkması gereken Kurul, 'oh iyi olmuş, bundan da kurtulduk' der ve sen Hakemliği bırakırsın…
İşin aslı, Türkiye’de yavaş yavaş hakemlik bitiyor. Saha Komiserliğinin bitirilmeye çalışılması gibi… Covid-19 pandemisinden bu yana amatör Hakemler 11 aydır maç yönetmiyorlar. Merkez Hakem Kurulu da genelde terfi etmesini istediği ya da beklediği Hakemleri puanı artsın diye 3.Ligde görevlendiriyor.
Hakem Gözlemcileri konusunda da ciddi sorunlar var. Çoğu Gözlemci maçtaki yönetimini beğenmediği halde Hakeme kötü puan vermekten çekiniyor. Bana kalırsa alt liglerde Gözlemciler 'başım derde girmesin' diye durumu geçiştiriyor. 3.Ligdeki Gözlemcilere bakın çoğunun (İstanbul’da 10’ya isim hariç) 3.Ligde maç yönetmemiş isimler. Bu sistemde Hakemler de kendilerini fazla geliştiremez. Gözlemcilere verilen eğitimler çok yetersiz. İstanbul’da Trakya ile birlikte 35’e yakın Klasmanda Hakem Gözlemcisi var ve çoğunun Hakemlik kariyeri çok parlak değildi. Ayrıca Gözlemci sayısı fazla, bir gözlemciye profesyonel ligde 30 günde bir maç geliyor, Gözlemciler bir maçtan 500 TL civarı para alıyorlar. İl Hakem Kurulu Üyeleri doğrudan BAL ve Klasman Gözlemcisi oluyorlar.
TFF’nin Covid-19 salgını nedeniyle ilan ettiği talimatlar gereği Gözlemciler, maç öncesinde, devre arasında veya maç sonunda Hakem ile yüz yüze görüşemiyor, eksilerini, olumlu yönlerini ve tavsiyelerini iletemiyorlar. Gözlemcilerin Hakem odasına girmeleri yasak çünkü TFF, Gözlemcilerin Covid-19 PCR testi yapmalarına gerek görmedi. Ancak test olmayan Hakem Gözlemcisi, PCR testi yaptırması zorunlu olan müsabaka temsilcisi ile 90 dakika boyunca tribünde yan yana oturuyor. Bu da enteresan bir durum…
Profesyonel maçlarda temsilciler, amatör maçlarda ise denetçiler görev alıyor. Temsilcileri, TFF Temsilciler Kurulu, Denetçileri ise ASKF’ler maçlara atıyor. Temsilciler, TFF Başkanı ve Yönetimi adına maçlarda görev alırlar. Son yıla kadar temsilciler genelde Emniyet Mensubu oluyordu, aralarında emekli Milletvekili, Bakan kardeşi, Bakan akrabası, Siyasetçi, Bakanlıklarda Daire Başkanları gibi isimler var ama ekseriyeti Emniyet Teşkilatı mensubu oluyor. İl Emniyet Müdürleri, Emniyet Genel Müdür Yardımcıları da futbolu sevdiklerinden dolayı profesyonel maçlarda Klasman ve Üst Klasman Temsilcisi olarak görev alıyorlar.
TFF Temsilciler Kurulu geçtiğimiz sezonlarda talimata bir madde ekledi. Temsilci olmak için aşırı talep geldiği için aynı meslek grubuna veya iş koluna ait % 25 kontenjanı maddesini ekledi. Yakın sezonlarda TFF, farklı meslek dallarından çok sayıda kişiyi temsilci olarak bünyesine kattı. 2019 yılında oynanan Yeni Malatyaspor-Medipol Başakşehir maçının ardından soyunma odasında Yardımcı Hakemi Yusuf Bozdoğan'a küfür ettiği rapor edilen Süper Lig Hakemi Fırat Aydınus TFF tarafından 30 gün hak mahrumiyeti cezası almıştı. Burada olayı rapor eden temsilci, Ankara’da yaşayan ve mesleğinde çok başarılı bir Ortopedi Doktoru. Olayda mağdur olan Yusuf Bozdoğan ise Hakemlerin Fiziksel Gelişim Uzmanı olarak ekibiyle birlikte hakem camiası içinde uzun yıllar görev yapan Prof.Dr. Ali Kızılet’in damadı.
Profesyonel maçlarda görev yapan temsilciler nispeten çok iyi eğitim alıyorlar, zaten aralarında en itibarlı meslek dallarından insanlar var. Ancak son zamanlarda hayatında profesyonel lig görmemiş bazı kişiler de temsilcisi olmaya başladı. Temsilci olarak TFF’ye girmek için sağlam bir referans gerekiyor. Bu yeni temsilciler, eski ve tecrübeli isimlerin aksine sahada farklı davranışlar sergiliyorlar. Sahada neredeyse uçacaklar. Adeta ceza alınması için rapor edilecek olay kovalıyorlar, bir balıkçının oltasına balık gelince sevinmesine benzer durumlar yaşıyorlar. TFF’nin bu gibi kişilere daha fazla eğitim vermesi gerekir zira bunlar, egosunu daha da şişirmek için temsilci olmuş havasındalar.
Ali Kemal Demir